Antika Kuran-ı Kerim Alanlar
Kuran-ı Kerimlerinizi adresinizden gerçek değerinde nakit olarak alıyoruz.
Satmayı düşündüğünüz antika eşyalarınızın whats App yoluyla bize resimlerini yollayarak ücretsiz olarak fiyatını öğrenebilirsiniz
Antika sektöründeki 60 senelik tecrübemiz ile gerçek fiyat garantisini veriyoruz.
Sitemiz üzerinden bizi takip ederek bilgi alabilirsiniz
Kuran-ı Kerim Alanlar olarak gerçek fiyat garantisi vermekteyiz.
El yazması el ile yazılmış, basma mukabili el ile nakşolunmuş kitaplardır.
Orta çağlarda matbaa icat edilmeden önce bütün kitaplar el ile yazılırdı. Bunların ekserisi tezhip ve minyatürle süslenirdi
El yazması eserler genellikle edebiyat, bilim, din gibi konularda yazılmış, fakat basılmamış olan eserleri tanımlamak
için kullanılırken; taş, kiremit, tuğla, astrabon üzerindeki yazıtlar, papirüs, parşömen veya kağıt üzerindeki mektuplar,
imtiyaz beratları gibi şeyler elle yazıldığı halde
el yazması olarak nitelendirilmez.
Yazma eserler için daha önce “nush” (nüsha) kullanılırdı.
Yazma eserin iki cilt kapak arasında olması ve kitap veya risale özelliği göstermesi gerekir.
Nadir olarak rulo şeklinde de yazmalara rastlanmaktadır. Arapça’da mahtuta çoğulu olarak mahtutat kullanılmaktadır.
Aynı tabir Farsçada da kullanılır.
Ancak Farsçada günümüzde daha çok nusha-yi hatti ve çoğul kullanımı “nusha-ha-yi (veya nusah-i) hatti veya
“kutub (kitab)-i hatti olarak kullanılmaktadır ve
başlıklar ve minyatürler için altın çok kullanılırdı.
Papirüs, parşömen üzerindeki ilk el yazmaları iki sopaya tutturulmuş bir rulo biçiminde olup (volumen, rotulus),
bu el yazmaları'nda metin iki sütun halinde yazılırdı. İlk Mısırlılar daha çok papirüs yaprakları üzerine yazı yazarlardı.
Nil kıyısında yetişen papirüs bitkisinden yapılan bu madde bozulmaya elverişli olduğu için Mısırlıların muazzam kütüphane
koleksiyonlarından zamanımıza çok az şey kalmıştır.
Babil ve Asur’da ise balçık levhalar üzerine yazı yazılırdı ve bu nispeten papirüse göre daha uzun ömürlüydü
El yazması kitaplar genellikle modern kitaplar gibi dörde katlanmış bir sayfadan meydana
gelen defterler dizisini bir araya getirirdi.
Metnin sırası her defterin ilk sayfasının numaralanması (imza) ve son sayfaya bir sonrakinin ilk
kelimelerinin yazılmasıyla sağlanırdı. Kılıfların (capsae) yerini ise parşömen veya tahta, deri, maden veya fildişi kutular aldı.
Metnin sırası her defterin ilk sayfasının numaralanması (imza) ve son sayfaya bir sonrakinin ilk kelimelerinin yazılmasıyla sağlanırdı.
Eski çağda el yazmaları'nı sayısız köle veya azatlılardan meydana gelen yazıcılar (librari) yazarlardı
ve böylece çok sayıda nüsha çıkartılması sağlanırdı. Karolenjler ve Romalılar devrinde bu iş manastırlardaki
keşişler tarafından yapılırdı. XIII. yy.dan sonra laik müstensih atölyeleri manastırların yerini aldı.
Bazı devirlerde parşömenin azlığı ve pahalılığı, kullanılmış sayfaların kazınarak tekrar kullanılmasına yol açmıştır.
Başlıklar ve minyatürler için altın çok kullanılırdı. Minyatür, Ortaçağ boyunca Batı’da olduğu gibi Doğu’da da büyük gelişme
göstermiştir. İlk İslâm yazmacılığı Hz.Osman'ın Kur'ân-ı Kerim'i istinsah (kopya) ettirerek bir
nüshasını Medine'ye diğer nüshalarını da Kûfe, Basra ve Şam'a göndermesiyle başlar. İslâmiyet’te ilk yazmalar bu Mushaflardır.
Elyazmaları, aklamı sitte denilen sülüs, nesih, muhakkak, reyhani, tevkii, rika, talik yazı tipleriyle yazılmışlardır.
akili, hicazi, kufi, divani, siyakat, nestalik, mağribi, müsenna, celî, gubari diye adlandırılır.
Peygamber'imiz henüz hayatta iken Kur’an tamamıyla yazılmış ve hafızlar tarafından ezberlenmişti.
Fakat Hz.Peygamber yaşadığı sürece vahiy devam ettiğinden Kur’an’ın tamamının tek cilt halinde toplanması mümkün
olmamıştı. İlk halife Hz. Ebu Bekir döneminde yapılan Yemame savaşında 70 hafızın şehit olması sebebiyle Hz.
Ömer, Kur’an’ın kaybolması endişesini dile getirerek toplanması ve bir kitap haline getirilmesi teklifiyle Hz. Ebu
Bekir’e başvurdu. Hz. Ömer’in teklifi faydalı bulunarak meşhur hafız ve vahiy katibi Zeyd b. Sabit başkanlığında
bir komisyon kuruldu. Komisyon toplama işinde, ezberden hiçbir ayetin yazılmaması ve mutlaka yazılı bir vesikanın
elde bulunması gibi şartları göz önünde bulundurdu. Ezberden de yazılı vesikalar kontrol ediliyordu.
dikkate alınan hususlar arasında
bu vesikanın Peygamber'imizin huzurunda yazıldığını gören iki kişinin şahitlik etmesi de vardı.
Hicri 25, miladi 648 yılında Azerbaycan ve Ermenistan fethinde orduda bulunan Şamlılarla Iraklılar arasında
Kur’an’ın bazı ayetlerinin okunuşunda ihtilaf çıkınca ordu komutanı Huzeyfe, dönemin halifesi Hz.Osman’a
başvurarak, ihtilafın giderilmesini rica etti. Hz. Osman da tekrar Zeyd b. Sabit başkanlığında bir komisyon
toplanmasını ve Kur’an’ın çoğaltılmasını emretti. Elde yazılarak çoğaltılan nüshalar gerekli bölgelere gönderildi ve ihtilaflar
giderildi. Gönderilen bölgelerde bunlara dayanılarak pek çok nüsha yazıldı. Böylece hata ihtimali ortadan kaldırıldı.
Kur’an’da, iman esaslarından birisi olan ahiret inancı üzerinde de durulur. Kıyamet'ten ve ahiret hallerinden bahsedilmektedir.
El Yazması Eserler Nelerdir
Ana sayfa
El Yazması Eserler
Ana sayfa
Yazma Eserlerin Gelişimi
Ana sayfa
El Yazması Kitaplar
Ana Sayfa
El Yazması Tarihçesi
Kağıt 11-13. yy.lar arasında Batı’da yayılmasına rağmen uzun süre düşük kalitede bir madde olarak kabul edildiğinden
özenilerek yazılan el yazmaları için parşömenler tercih edilmiştir.
Kısa süre sonra bunların süslemeleri ele alındı. Bazı lüks el yazmaları kumaş parşömenler üzerine altın veya gümüş mürekkeplerle yazılırdı.
Ana sayfa
El Yazması Tarihçe
El Yazmaları'nda kayıtlar çok önemlidir.
Kayıtlar telif, rivayet, sema, kıraat, münavele, kitabet, mütalaa, nazar, muaraza, tashih, temellük diye ayrılır.
İslam ilimleri yazmalarla günümüze gelmiştir. Elyazmaları hat, tezhip, ebru, minyatür, cilt sanatlarıyla iç içedir.
Ana sayfa
Kur'an-ı Kerim Yazılması
Ana sayfa
Kur'an-ı Kerim Yazılması - 2
Ana Sayfa
İstanbul Antikacı
Antika Kuran-ı Kerim Alanlar 0532 426 71 98